Suskun Kadın Davası, İ.Ö. 1850:
Günümüzden tam 2850 yıl önce, yani yaklaşık İ.Ö.
1850 yılında Sümer ülkesinde bir cinayet işlenir.
Biri berber, biri bahçıvan ve biri de ne iş yaptığı belli olmayan üç
kişi, Lu-İnanna isimli bir tapınak görevlisini öldürürler.
Katiller, tapınak görevlisinin Nin-dada adındaki
karısına, kocasını öldürdüklerini haber verirler. Nin-dada, garip
bir biçimde kocasının katillerini şikâyet etmez. Cinayet, Kral Ur-Ninurta’ya başkenti İssin’de bildirildiğinde,
olayın aydınlatılması için Nippur’daki yurttaşlar meclisine havale
eder.
Nippur’daki yurttaşlar meclisinin dokuz üyesi,
kadının da suçlu olduğunu çünkü olay ortaya çıkıncaya kadar katilleri ihbar
etmediği savını öne sürerler. Bunun üzerine yurttaşlar meclisinin iki üyesi, bu
karara karşı çıkarak, kadının savunmasını üzerlerine alırlar.
Çünkü Nin-dada, cinayetin işlendiği gün orada
değildir. İşte o yüzden cezalandırılmaması gerekir. Cinayetten sonra suskun
kalması, onun suçlu olduğu anlamını taşıyamaz.
Yurttaşlar meclisinin üyeleri bu savunmayı kabul ederler.
Üstelik karısının geçimini sağladığı tam olarak anlaşılamayan maktulün
katillerini yakalatmamasında, kadının suçsuz olduğuna karar verilir.
“Lu-sin oğlu Nanna-sig, Ku-Nanna oğlu berber Ku-Enlil ve
Adda-kalla’nın kölesi bahçıvan Enlil ennam, Lugal-apindu oğlu nişakku görevlisi
Lu-İnanna’yı öldürdüler.
Lugal-apindu oğlu Lu-İnanna’ın ölmesinden sonra,
Lu-Ninurta’ın kızı, Lu-İnanna’nın karısı Nin-dada’ya kocasının öldürüldüğünü
söylediler. Lu-Ninurta kızı Nin-dada ağzını açmadı, dudakları mühürlü kaldı.
Davaları, İsin’e (kent) Kral’ın önüne götürüldü. (ve)
Kral Ur-Ninurta, davalarının Nippur Meclisinde görüşülmesini buyurdu. (Orada)
Lugal oğlu Ur-gula, kuş avcısı, Dudu, tabi Ali-ellati, Lu-sin oğlu Buzu, Ea
oğlu Eluti, hamal, (?) bahçıvan Lugal-Kan, Sin-andul, oğlu Lugal-azida (ve)
Şara oğlu Şeş-Kalla, (Mecliste) çıkıp şöyle dediler:
İnsan öldürenlerin yaşamaya hakkı yoktur. Bu üç adam ve
kadın, Lugal-apindu oğlu Nişakku görevlisi Lu-İnanna’ın iskemlesinin önünde
öldürülmelidirler.”
“(o zaman) Ninurta’ın görevlisi Şu-lilum (ve) ve bahçıvan
Ubar-Sin (Meclise) dönüp şöyle dediler:
“Kabul, Lu-Ninurta kızı Nin-dada’ın kocası öldürülmüştür.
(ama) kadın öldürülmesini gerektirecek ne yaptı (?) ki?”
“Sonra Nippur Meclisi üyeleri onlara dönüp şöyle dedi:”
“Kocasının geçimini sağlamadığı (?) bir kadın,
kocasının düşmanlarını tanıdığını ve kocası öldürüldükten sona, kocasının
öldürüldüğünü işittiğini kabul edelim, niye onunla ilgili suskunluğunu
korumasın ki.”
“Kocasını o mu öldürdü? Asıl katiller cezalandırılsın
yeter.”
“Nippur Meclisinin kararına uygun olarak, Lu-sin oğlu
Nanna-sig, Ku-nana oğu berber Ku-enlil ve Adda Kalla’ın kölesi bahçıvan
Enlil-ennam, öldürülmek üzere cellada teslim edildiler.”
“(bu) Nippur Meclisi tarafından görülen bir davadır.”
Sümer medeniyeti ile ilgili yapılan araştırmalar
göstermektedir ki, suskun kadın Nin-dada’nın davasında alınan
karar, bütün Sümer hukuk adamları tarafından içtihat kabul edilmiştir.
Böylece Evrensel Hukukun en önde gelen ve en önemli ilkesi de
İlk kez yazılıyordu.
KİMSESİZLERİN KİMSESİ HUKUKTUR…! İ.Ö.= 1850
Ahmet ELDEN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Küfür, hakaret, aşağılama içeren yorumlar yayınlanmaz